Çocuklarda Çekingenlik

İlgili Kategoriler: Çocuk Psikolojisi, Ebeveyn ve Çocuk, Psikolojik Danışma 2 Ağustos 2020

Yetişkinler gibi tüm çocuklar belirli durumlarda içine kapanık bir tavır sergileyebilmektedir. Örneğin, bir bebek ebeveynlerine yapışabilir, sosyal durumlarda ağlayabilir; kafasını gizleyerek, hareket ederek, dönerek veya gözlerini kapatarak fiziksel etkileşimden kaçınmaya çalışabilir. Bir anaokulu çocuğu, yabancı insanlar onunla iletişime geçmeye çalışınca konuşmak istemeyebilir. Bir ebeveynin arkasına saklanabilir veya oyunlara katılmaktan kaçınabilir. Okul çağındaki bir çocuk sınıfta soruları cevaplamaktan kaçınabilir, arkadaş edinmekte zorluk çekebilir, arkasına yaslanıp başkalarının oyununu izlemeyi tercih edebilir veya yeni etkinliklerden kaçınabilir.

    Tüm çocuklar farklıdır ve bazı çocuklar diğerlerinden daha utangaçtır. Bu, mizaçlarının sadece bir parçasıdır ve bu da dünyayla etkileşime geçmelerinin eşsiz yoludur. Bu kişiler özenli dinleyiciler olma eğilimindedir, başta iletişime geçmek yerine keskin gözlemciler olmayı tercih eden özel kişilerdir.

    Peki tereddüt eden çocukların güvenle büyümesine yardımcı olmak için neler yapılabilir? İşte size çocuğunuzun özgüvenini artırmanın 10 yolu:

  1. Çocuğunuzun çok utangaç olduğundan endişeleniyorsanız, çocuğunuzu başkalarıyla konuşurken doğrudan ‘utangaç veya gergin’ olarak etiketlemekten kaçınmanız çok önemlidir. Etiketler yapışır ve hızla kendi kendini gerçekleştiren bir kehanete yol açar.

    Genellemeden, sakince ve güvenle çocuğunuza olumlu bir bakış açısıyla baktığınızı hissettirin: “Aslı, acele etmeden önce bir şeyler düşünmeyi sever” veya “Deniz, görüşlerini paylaşmadan önce başkalarını dinlemeyi sever” gibi söylemleriniz etkili olacaktır.

    Çocuğunuz üzgün hissediyor veya korkuyorsa, sıcaklık ve endişe ile yaklaşarak duygularını kabul ettiğinizi belli edin, “Sanırım şu an biraz gergin hissediyorsun, seni anlıyorum” veya “Partide kim olduğunu bilmediğin için biraz korktuğunu görebiliyorum. İçeri girmeden önce birlikte bakalım mı?” şeklindeki yaklaşımlarınız anlayışınızı ve desteğinizi gösterecektir.

 

  1. Cazip bir çözüm gibi gözükse de, duyguları reddetmekten veya uzaklaştırmaktan kaçının, örneğin “Büyük çocuklar utanmaz” gibi yorumlar çocukların iç dünyalarının geçerli olmadığını hissetmelerine neden olur. Bu kafa karıştırıcı olabilir ve endişeye yol açabilir. Unutmayın ki, duyguları ebeveynleri tarafından kabul edilen ve desteklenen çocuklar ‘duygusal olarak okuryazar’ olurlar, kendinden emin ve özgüvenlidirler.

 

  1. Genelleştirerek endişesini normalleştirin: “herkes zaman zaman emin hissetmez” gibi. Ya da kendi yaşadığınız durumlardan ve bunları nasıl yenmeye çalıştığınızdan örnek verebilirsiniz: “Bazen işyerinde konuşma konusunda endişeleniyorum ama daha sonra konuşmak için gayret ve çaba gösteriyorum ve iyi hissediyorum”. Korkularla yüzleşmek veya zorlukların üstesinden gelmek için hikaye kitaplarını da kullanabilirsiniz.

 

  1. Çocuklar sosyal becerileri başkalarını izleyerek öğrenirler, bu yüzden teşvik etmek istediğiniz etkileşimleri modelleyin: tanımadığınız insanlarla sıcak ve arkadaş canlısı olun, yeni insanlarla tanışın, insanlardan yardım isteyin, arkadaşlarınıza övgü verin ve başkalarına teşekkür edin.

 

  1. İletişim becerilerini kuvvetlendirmek için canlandırmalar yapmayı deneyin. Örneğin, çocuğunuz doğum günü partilerinde köşeye çekilirse, bir parti sahnesi kurabilir ve farklı etkileşimler gerçekleştirmek için favori oyuncakları veya ayıcıkları/kuklaları kullanabilirsiniz: parti kızına hediye vermek; diğer çocuklara merhaba demek; yetişkinlere tuvaletin nerede olduğunu sormak gibi.

 

  1. Kademeli, adım adım yaklaşın. Örneğin, çocuğunuz parklarda oynamaktan, diğer çocukların yanına gitmekten endişe duyuyorsa, onu ilk hafta parktaki çocukları izlemeye götürün, ertesi hafta on dakika boyunca katılmasını önerin. Bu süreyi yavaş yavaş artırın. Çok geçmeden, gruba sıçrayacak ve mutlu bir şekilde oynamaya devam edecektir.

 

  1. Küçük çocuğunuzun başa çıkma yeteneği hakkında şüphelerinizi veya endişelerinizi gizlemeniz çok önemlidir. Duyguları için empatiyi kullanın,ona inandığınızdan emin olduğunuzu gösterin: “Biraz endişelendiğini görebiliyorum, ama bununla başa çıkabileceğinden gerçekten eminim” gibi cesaretlendirmeleriniz etkili olacaktır.

 

  1. Çocuğunuz yeni durumlara yaklaşırken veya yeni şeyler öğrenirken, çok fazla müdahale etmekten kaçının, çünkü bu onu başkalarına karşı tereddütlü ve bağımlı hale getirebilir. Çocuğunuzun keşif ve deneme yanılma yoluyla öğrenmesine izin verin; bu onun kişisel ustalık ve güven duygusu geliştirmesine yardımcı olacaktır. Yapabildiğini hissetmesi önemlidir.

 

  1. Açıklayıcı övgü kullanarak çocuğunuzun benlik saygısını artırmaya yardımcı olabilirsiniz: “Gergin hissetsen bile onlarla konuştun, bu gerçekten cesurcaydı” veya “Kuzey, parkta çocuğa merhaba deme şeklini beğendim. Bunu yaparken nasıl gülümsediğini fark ettin mi?” gibi söylemleriniz çocuğunuzun içsel bir başarı ve gurur duygusu geliştirmesine yardımcı olacaktır. 

 

  1. Çocuğunuza fiziksel sevgi gösterin ve onu ne kadar sevildiğini düzenli ve tekrar tekrar söyleyin. Çocuğunuzla sıcak, eğlenceli ve sevecen etkileşimler onları değerli hissettirecek ve kabul edilme duygusuyla dolduracaktır; başkalarına yaklaşmak ve onlarla etkileşim kurmak için gerekli olan özgüveni geliştirmek için ebeveynler ile etkileşim çok önemlidir.

    Özgüven ve özdeğer gelişiminde oyunun önemi anlattığımız “Çocuklarla Nasıl Oynamalıyız?” yazımızı okuyabilirsiniz.

  Çocuğunuz kronik olarak üzgün ve geri çekilmişse, herhangi bir sosyal durumla yüzleşemiyorsa; dışarı çıkan, sosyal bir çocukken aniden sessiz ve endişeli hale geldiyse veya başkalarıyla etkileşime kesinlikle ilgi göstermiyorsa, profesyonel destek almanızı öneririz.

KAYNAKÇA:

https://www.supernanny.co.uk/Advice/-/Family-Matters/-/Relationships/Eleven-ways-to-encourageconfidence-in-your-child.aspx sitesinden düzenlenmiştir.

 

Yazan: Psk. İrem BULUT